DEPREM BÜYÜKLÜĞÜ'NÜN BELİRLENMESİ
RICHTER ÖLÇEĞİ, SİSMİK MOMENT, SİSMİK ENERJİ
Dr.Charles Richter'in
bilim dünyasına en büyük katkısı hiç şüphesiz,
depremler tarafından yayılan dalgaların depremin
büyüklüğünün ölçülmesi için iyi bir kaynak
oluşturabileceğini farketmesiydi. Sayısız deprem
dalgası kayıdını inceleyerek daha sonra kendi adıyla
anılacak olan kalibrasyon ölçeğini geliştirdi.
Richter, depremin içsel enerjisi ne kadar büyükse,
yer haretketinin amplitüdünün de o kadar büyük
olacağını gösterdi. Büyüklük (magnitud) ölçeğini,
periyodu 1 saniye olan shear dalgalarına hassas
sismometreler kullanarak kalibre etti. Ancak,
Richter kayıtlarının tamamını Wood-Anderson
Sismografı adındaki belli bir cihazdan elde ediyordu
ve ölçümleri sadece Kaliforniya depremeleri ile
sınırlıydı. Daha sonra sismolojistler bu ölçeği
hertür sismorgraf ve dünyanın her yeri için geçerli
hale getiren çalışmlar yaptılar. Öyle ki bu ölçekle
binlerce
ay
depremi ile iki
Mars
depremi bile ölçütlendirildi.
Aşağıdaki diagram'da Richter'in güney
Kaliforniya'daki bir depremi ölçmek için kullandığı
orjinal sismogram kaydı yer almaktadır:
Diagram'daki ölçekler belli bir matematiksel hesabı
göz ile yapmayı sağlayacak bir nomogram
meydana getirmektedirler.
Depremin büyüklüğünün nomogram yardımıyla
belirlenmesi için sırasıyla aşağıdaki işlemler
uygulanır:
-
P dalgalarının başladığı andan S dalgalarının
başladığı ana kadar geçen süre hesaplanır. (Bu
örnekte 24sn)
-
24sn. nomogramda işaretlenir ve ona karşılık
gelen 215km değeri okunur. Bu istasyonun merkez
üssüne uzaklığıdır.
-
En güçlü S dalgasının amplitüdü ölçülür (bu
örnekte 23mm) ve nomogramda işaretlenir.
-
İlk iki işaret doğrusal olarak birleştirilir.
Depremin büyüklüğü (magnitud) bu iki işareti
birleştiren doğrunun magnitud ölçeği ile
kesiştiği noktadır. (Bu örnekte depremin
büyüklüğü 5'tir)
Richter Büyüklüğü'nün denklem olarak ifadesi ise
aşğıdaki gibidir:
ML
= log10A(mm) + (Uzaklık
düzeltme faktörü)
Bu denklemde A Wood Anerson sismografından elde
edilen amplitüdü (mm olarak) gösterirken uzaklık
faktörü Richter'in 1958'de yayınladığı
Elementary Seismology isimli kitabından elde
edilmektedir.
Richter'in güney Kaliforniya'da kullandığı
nomogramın denklemi ise aşağıdadır:
Denklemde geçen P dalgaları başladığı andan S dalgalarının
başaldığı ana kadar geçen süreyi (S-P) temsil
etmektedir.
Sismoljistler, depremin büyüklüğünün tespiti için
genellikle farklı sismograf istasyonlarından elde
ettikleri verilerin ortalamasını kullanırlar. Bu
istasyonların verileri arasındaki sapmanın
genellikle 02.-0.3 birim olması beklenir.
Sismik Moment
Sismolojister son zamanlarda Moment Büyüklüğü
(Moment Magnitude) adıyla sismik moment'den elde
edilen ve aletlerden bağımsız yeni bir büyüklük
ölçeği geliştirmişlerdir.
Sismik moment üzerine fikir sahibi olmak için
fizikteki tork kavramına bir bakmamız lazım.
Tork bir sistemin açısal momentumunu değiştiren güç
olarak tanımlanır ve kuvvet x sistemin dönüş
merkezine uzaklık olarak ifade edilir. Depremler
de fayların karşılıklıklı taraflarındaki dünyanın
farklı katmanlarının birbirleriyle etkileşimlerinden
ortaya çıkarlar. Bir kısım kompleks hesaptan sonra
bir depremin sismik momenti aşağıdaki gibi ifade
edilebilir:
(moment) = (kayaç sertliği) x (fay alanı) x (kayma mesafesi)
Bu formül sayesinde belli büyüklükteki (alan) bir
fayın ne büyüklükte bir deprem yaratma potansiyeli
olduğu önceden belirlenebilri.
Sismik moment "büyüklük"e aşağıdaki formülle
çevrilir:
Sismik Enerji
Hem depremin büyüklüğü hem de sismik moment, deprem
sırasında ortaya çıkan enerji ile direk
bağlantılıdır. Richter, önceleri berber çalıştığı
Dr.Beno Gutenberg ile aşağıdaki enerji-büyüklük
bağlantısını kurmuştu:
logES = 11.8 + 1.5M
(ES erg cinsinden sismik enerji, M Richter ölçeği ile büyüklük)
(Burada ES'nin depremin içsel enerjisi olmadığını
ama sismik dalgalarla yayılan enerjisi olduğunu not
etmekte fayda var!)
Daha yakınlarda
Dr. Hiroo Kanamori, sismik moment ile
sismik dalga enerjisi için aşağıdaki bağlantıyı
geliştirdi:
Energy
= (Moment)/20,000
(enerji erg, moment dyne-cm cinsinden)
Şimdiye kadar bahsedilen büyüklükleri daha iyi
açıklamak için aşağıdaki tabloya kısaca gözatmamız
gerekecek. Bu tabloda depremde yayılan enerji TNT
patlayıcısıyla kıyaslanmıştır. (1 ons (~28.3gr)
TNT'nin yeraltında patlamasının 640milyon erg enerji
açığa çıkardığı varsayılmıştır).
Richter TNT olarak Sismik Fiziksel Ifadesi
Buyuklugu Enerji Yayimi (yaklasik)
(-)1.5 6 ons Masada bir kaya
parcasi kirmak
1.0 30 pound Santiyede buyuk bir
patlama
1.5 320 pound
2.0 1 ton Maden ocagi patlamasi
2.5 4.6 ton
3.0 29 ton
3.5 73 ton
4.0 1,000 ton Kucuk nukleer bomba
4.5 5,100 ton Ortalama bir hortum
5.0 32,000 ton
5.5 80,000 ton Little Skull Mtn., NV
depremi, 1992
6.0 1 milyon ton Double Spring Flat,
NV depremi, 1994
6.5 5 milyon ton Northridge,
Kaliforniya Quake, 1994
7.0 32 milyon ton Hyogo-Ken Nanbu,
Japonya depremi, 1995
7.5 160 milyon ton Dogu Marmara Depremi,
1999
8.0 1 milyar ton San Francisco,
Kaliforniya, 1906
8.5 5 milyar ton Anchorage, depremi,
1964
9.0 32 milyar ton Sili depremi, 1960
10.0 1 trilyon ton (San-Andreas tipi bir
fay)
12.0 160 trilyon ton Dunyanin ortdan ikiye
bolunmesi
(dunyanin bir gunde
absorbe ettigi gunes enerjisi)
Yine yukarıdaki tablodan elde edebileceğimiz daha
basit bir tablo ile iki deprem arasındaki enerji
yayılması farklarını kat olarak gösterbiliriz
(değerler yaklaşıktır):
Richter Büyüklüğü |
Bir öncekine göre enerji yayımı (kat
olarak) |
2,0 |
- |
2,5 |
4,6 |
3,0 |
6,3 |
3,5 |
2,5 |
4,0 |
13,7 |
4,5 |
5,1 |
5,0 |
6,3 |
5,5 |
2,5 |
6,0 |
12,5 |
6,5 |
5,0 |
7,0 |
6,4 |
7,5 |
5,0 |
8,0 |
6,3 |
8,5 |
5,0 |
9,0 |
6,4 |
10,0 |
31,3 |
12,0 |
160,0 |
Yukarıdaki tablodan anlaşılacağı üzere 7.5
büyüklüğündeki bir deprem 7.0 büyüklüğündeki bir
depreme göre yaklaşık 5 kat daha fazla enerji
yamaktadır.
Aynı depremler için daha kesin değerleri aşağıdaki
formüle göre hesaplarsak;
logES = 11.8 + 1.5M
ES
(M=7) = 10^22,3 ve ES (M=7.5) = 10^23,05 =>
ES
(7.5) = 5.62 x ES (7.0) yani 5.62 katıdır.
Kaynakça:
J. Louie, 9 Oct. 1996
(USGS)
UPSeis
DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜ VE ŞİDDETİ
Sık sık karıştırılan büyüklük ve şiddet
kavramlarının çok net şekilde tanımlanması
gerekmektedir.
Depremin büyüklüğü (aletsel büyüklüğü) deprem
sırasında ortaya çıkan enerji miktarının bir
göstergesi iken, depremin şiddeti depremin verdiği
hasarın sadece görsel kanaate dayalı bir
göstergesidir.
Bu nedenle, aynı aletsel büyüklüğe sahip olan
depremlerde ortaya çıkan enerji dünyanın her yerinde
aynı iken, yapı stoğunun ortalama kalitesi, zemin
büyütme faktörü, jeolojik ve jeofizik nedenler gibi
çeşitli etmenlerden ötürü aynı büyüklük değerine
sahip depremler bölgelere göre çok farklı şiddet
değerleri gösterebilir.
Bugün dünyada en yaygın olarak kullanılan aletsel
büyüklük ölçeği, Richter ölçegi, öte yandan en
yaygın şiddet ölçeği ise Mercalli skalasıdır.
Richter Ölçeği
Richter Büyüklük Ölçeği'ne göre deprem
sınıflandırmaları aşağıdaki gibidir:
Richter Büyüklüğü |
Tanımı |
3.5'den küçük |
Hissedilmez ama kaydedilebilir |
3.5 - 5.4 |
Küçük depremler -Hissedilmekle beraber nadiren hasar görülür |
5.4 - 6.0 |
İyi tasarlanıp imal edilmiş binalarda hasar görülmez iken
kalitesiz binalarda yıkıcı olabilir |
6.1 - 6.9 |
Merkez üssünden 100km mesafeye kadar bölgelerde yıkıcı olabilir |
7.0 - 7.9 |
Büyük deprem, büyük alanlarda ciddi hasara neden olur |
8 ve üstü |
Çok büyük deprem, yüzlerce kilometre çapında bölgede felakete
neden olur |
Kaynak: USGS |
Her deprem için açığa çıkacak enerji miktarı sabit
olmakla beraber, farklı gözlemevleri farklı
sonuçlara ulaşabilirler. Büyüklük, davranış ve
yerine bağlı olarak, depremin büyüklüğü farklı
metodlarla tespit edilebilir. Her ölçüm için artı
eksi 0.3 birim kadar bir hata payı kabul
edilmelidir. Bir ölçümün kesinliği farklı gözlemevi
girdilerine bağlı olarak arttırılabilir.
Richter Ölçegiyle
ilgili daha detyalı bilgi için tıklayınız...
Modifiye Mercalli Şiddet Skalası
Depremin etkilerinin ölçümüne depremin şiddeti
denir. Modifiye Mercalli Skalası depremin yolaçtığı
hasarın sınıflandırılması açısından ayırdedici bir
veri kaynağıdır. I (en küçük) XII (en büyük) olmak
üzere Romen rakamları ile ifade edilir.
Deprem hasarları aşağıda gösterildiği şekilde
subjektif göreceli gözlemlere göre
sınıflandırılabilir:
Mercalli Şiddeti |
Tanımı |
I |
Hissedilmez |
II |
Ancak yüksek binaların üst katındaki kişilerce
hissedilebilir |
III |
Binaların içindeki insanlar tarafından
hissedilir. Asılı cisimler hareket eder.
Dışardakiler tarafından hissedilmez |
IV |
İçerideki çoğu kişi hisseder, pencereler, kapılar tirer. Büyük
bir kamyonun binaya çarpma etkisine
benzer bir etki hissedilir. Dışarıd az
kişi hisseder, park etmiş arabalar
birbirine vurabilir. |
V |
Herkes hareketi hisseder. Uyuyanlar uyanır. Kapı ve pencereler
çarpar. Tabaklar kırılabilir. Duvara
asılı resimler hareket eder. Küçük
cisimler devrilir. Ağaçlar sarsılır.
Açık kaplardaki sıvılar dökülebilir. |
VI |
Herkes tarafından hissedilir. Yürümek
güçtür. Raflardaki cisimler yere düşer.
Duvardaki resimler
aşağı iner. Mobilyalar harket eder. Sıva
duvarlar çatlayabilir. Ağaç ve çalılar
sarsılır. Kötü .nşa edilmiş binalarda az
hasar meydana gelse de taşıyıcı sistemde
hasar meydana gelmez. |
VII |
Ayakta durulması güçtür. Arabalar
sarsılır. Bazı mobilyalar kırılabilir.
Gevşek yapı elemanları binalardan
düşebilir. İyi inşa edilmiş binalarda az
hasar oluşurken, düşük kaliteli
yapılarda kaydadeğer hasar meydana
gelebilir. |
VIII |
Sürücüler direksiyon hakimiyetini
kaybedebilir. Zemine iyi sabitlenmemiş
yapıların temelleri yer değiştirebilir.
Kaliteli yapılarda az hasar olurken,
kalitesiz yapılarda ciddi hasar meydana
gelir. Ağaçların dalları kırılabilir.
Yamaçlarda çatlaklar meydana gelebilir.
Kuyulardaki su seviyesi değişebilir. |
IX |
İyi inşa edilmiş binalarda kayda değer
hasar görülebilir. Zemine sabitlenmemiş
yapılar temellerinde ayrılabilir.
Zeminde çatlaklar meydana gelir.
Rezervuarlarda ciddi hasar oluşur |
X |
Binaların çoğu hasar görür. Bazı
köprüler yıkılabilir. Barjlar ciddi
hasar görür. Büyük heyelanlar meydana
gelebilir. Kanal, nehir ve göllerdeki
sular dışarı sıçrar. Arazide geniş
alanlarda çatlaklar meydan gelir.
Demiryolu rayları bir miktar
bükülebilir. |
XI |
Bianalrın çoğu yıkılır. Bazı köprüler
yıkılır. Zeminde geniş çatlaklar meydana
gelir. Yeraltı boru hatları hasar görür.
Demiryolu rayları kötü şekilde bükülür. |
XII |
Hemen herşey yıkılmıştır. Zemin dalga
veya kabarcıklar şeklinde hareket eder.
Kaya zeminler yerinden oynar. |
Kaynak: FEMA |
Yukarıdaki verilerden anlaşılacağı üzere, 17 Ağustos
1999 Doğu Marmara depreminin aletsel büyüklüğü
Richter ölçeği ile 7.4 olarak belirlenmişken, şiddet
değeri X olarak ifade edilebilir. Mercalli skalası
değerleri tarihi depremlerin büyüklüklerinin
belirlenmesinde önemli rol oynar. Bu şekide
istatistik veriler güçlendirilerek, depremlerin
tekrarlanma periyodları daha hassas saptanabilir.
Şekil: 17 Ekim 1989 Loma Prieta depreminin Mercalli
Skalasına göre şiddet dağılımı
Yukarıdaki şekilde Loma Prieta depremine ait
isosismik bir harita yeralmaktadır. İsosismik
haritalar eş hasarların oluştuğu bölgelerin
birleştirilmesi ile oluşturulurlar ve depremin
merkez üssü ile direk alakalıdırlar.
Bu deprem sırasında yumuşak ve suya doygun zeminler,
San Francisco Körfezi civarında sarsıntının etkisini
büyütmüş ve meydana gelen sıvılaşma olayları
nedeniyle iyi inşa edilmiş yapılar bile yıkılarak
depremin şiddetini IX'a kadar çıkarmıştır.
Kaynakça: USGS J. Louie, 10 Oct. 1996
DEPREM DALGALARI
Bir kırık boyunca
biriken enerjinin boşalması sırasında çevreye sismik
dalgalar yayılmaktadır. Deprem dalgaları olarak
nitelenen bu sismik dalgalar, önce hafif bir
sarsıntı ile yer içerisinden gelen top seslerini
andıran gürültüler şeklinde hissedilmektedir. Daha
sonra sarsıntılar birdenbire şiddetlenmeye başlar ve
bir süre sonra en yüksek mertebeye ulaşır. En
şiddetli sarsıntıyı oluşturduktan sonra deprem
yeniden yavaşlar ve gün-yıl mertebesi içerisinde
aynı kırık üzerinde hafif sarsıntılar şeklinde
(artçı depremler) devam ederler.
iki tür deprem
dalgası vardır. Bunlar cisim dalgaları ve yüzey
dalgalarıdır.
* Cisim Dalgaları
* Yüzey Dalgaları
CİSİM DALGALARI
Cisim dalgaları P
dalgaları ve S dalgaları olmak üzere iki şekilde
görülür..
P Dalgaları..-
P
ingilizcedeki birincil anlamına gelen "Primary"
sözcüğünün baş harfinden alınmıştır. P dalgaları
yayılma sırasında kayaları ileri-geri itip-çekerek,
dalgaların ilerleyiş yönüne paralel hareketlilik
yaratırlar.
Tıpkı bir ucu sabit olan bir spiral yayı gerip de
bıraktığımızdaki salınımı gibi hareket ederler. Bu
dalgaların hızları saniyede yaklaşık 8 km'dir.
Deprem ölçüm merkezine en önce gelen bu dalgaların
en önemli özelliklerinden birisi de her türlü
ortamda (Katı, sıvı ve gaz) ilerleyebilmeleridir.
S
Dalgaları.-S
ingilizcedeki ikincil anlamına gelen "Secondary"
kelimesinin baş harfinden alınmıştır. Deprem
istasyonuna ikinci sırada ulaşan dalgalar olup,
hızları saniyede 4.5 km..kadardır.
Bunlar yalnızca katı kütlelerde ilerleyebilmekte ve
cisimleri aşağıya-yukarıya ve sağa-sola doğru
hareket ettirmektedirler.
YÜZEY DALGALARI
Deprem dalgaları içerisinde en yavaş ilerleyen dalga
tipi olup daha fazla hasara neden olurlar..Bu
dalgaların oluşması sırasında yerin hareket etmesi
ve dolayısıyla dalganın etkisi de büyük olmaktadır.
Yüzey dalgalarının "Love dalgaları" ve "Rayleigh
dalgaları" olmak üzere iki türü vardır.
Love dalgası..-
Yüzey dalgalarının en hızlısı olup, yeri yatay
düzlemde hareket ettirir.
Ray/eigh da/gası.-
Bir göl veya okyanusun üzerinde yuvarlanan dalga
salınımı gibi yer üzerinde hareket eder. Deprem
sırasında hissedilen sallantıların çoğu, diğer
dalgalardan çok daha büyük genlikli olan Rayleigh
dalgalarından kaynaklanmaktadır.
Alıntıdır. |